29.12.2008

Kirlenmeyin...

Toplumsal olarak önceden üzerinde uzlaşma sağlanılmış ve kodlarla belirlenmiş bir dil kullanıyor.Bu dili yazıya döküyor, görsel işaretler, mimikler, vücut dili, müzik, mimari ve benzeri milyonlarca gösterge dizini ile yaşıyoruz.Bunca alternatife rağmen hala uzlaşma sağlayamamış olmak, içine düştüğümüz bu tıkanıklığın çamurundan çıkamamak bazen mutluluk verici.Çünkü "özgünlük" kavramını bu noktada kavramaya başlıyorum. Düşünen ve uzlaşılamayan insanlar. Belki de savaşılmalı yine yüzyıllarca diyorum ama içinde "düşünmek" olan beyinlerin savları için.Yanlış anlaşılmasın uzlaşması zor insanların zihinsel harikalığından söz etmiyorum tabiyki.Yobazlıktan, ulaşılamayan odun, cahil beyinlerden de söz etmiyorum.Yalnızca mantıklı fikirlerin, düşünebilen insanların olduğu bir dünyadan bahsediyorum.Aslında bu noktada bende kendimle çelişiyorum bazen çünkü zekanın yanında kirlenmiş bir kalpte yer alıyorsa o zaman ortaya kurnaz, menfaatçi, yapışyapış çekilmez bir yaratık çıkıyor.İşte tamda burada diyorum ki bunlardan çevremde ne çok var!Ve kötü yanı bunların biz yaşadıkça hep olacağı...Yazılarımı okuyan var mı bilmiyorum.Ama eğer varsa başınızı iki elinizin arasına alıp lütfen biraz düşünün.Ve kimsenin arkasından konuşmayın.Eğer bir sorununuz varsa karşınıza alıp birebir konuşun.Çözülmeyeceğini sanmıyorum.Kötülükler düşünmeyin.Kalplerinizi kirletmeyin..Ne kadar kirlenirseniz hayatta o kadar mutsuz olursunuz..

Hiç yorum yok: