17.11.2012

kendimle


Bir film izlersin. Adam güçlüdür. Adam kararlı. Parayı iter. Gücü iter. Tüm egolarından arınmış adam. Adam bilinçli. Sahip oldukça reddetme lüksüne sahip olmuş adam.
Ben hala iç savaşımda boğuluyorum. Tadına bakmadığım güzel görünümlü renk renk meyveleri reddedemiyorum. Öngörülü davranmaya çalışırken bile içten içe canım çekiyor. Ağzım sulanıyor. Kimbilir tadını bilsem bu kadar istekli olmazdım. Yada deneyimlemiş olsam kendime sınırlar koyabilirim. Yapamıyorum. Çünkü insan doğası buna izin vermiyor. Bilinmeyene giden o çekici yoldan ayaklarımı alıkoyamıyorum.
Yetersizliklerim canımı sıkıyor. Belki de doyumsuz ruhum sürekli kurbanlar isteyen dipsiz bir kuyu gibi. 25 yaş birçok şey için geç bir çok şey için erken biliyorum. Ancak hep geride hissediyorum kendimi. Konular olsun istiyorum çözümünü benden daha engin bir insanla konuşabileceğim. Çıkmazlardan, sonu belli yolllardan bahsedebileceğim. Kitapları aralıyorum beni içine alan sayfalar bulmak umuduyla. İhtiyacım olanı seçemiyorum. Kendimi tanımıyorum belki de. Oturtamadığım fikirlerimin yörüngesizliğinde sürükleniyorum. Taş gibi sağlam ve bütün olmayı henüz beceremiyorum. Dip fikirlerim var ama sığlardaki sorunları bile çözmeyi beceremiyorum. Zamanı planlayamıyorum. Hep geç ve yanlış kalıyorum.

Hiç yorum yok: