10.06.2014

Ülke, kitle, birey.. Suçlu kim yada suçsuz kimse kaldı mı?

Doğruluk, dürüstlük, adalet ve tum diğer guzel huylar kadar etrafimizdaki insanları ve diğer tum canlıları kırmamak, incitmemekte insan olmanın gerektirdiği davranışlar arasındadır.. Bir yazarın da dediği gibi “Nezaket, ister iskarpin giysin ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz.” Dunya malını önemsemek, çıtayı yükseltmeye çalışmak yerine güleryüz göstermeyi, kalp kirmamayi, nezaketli davranmayı deneyin. Bu aslında kendinize duyduğunuz saygıyı temsil eder. 
Karşı goruslerde olmak sizi düşman yapmaz aksine değerlendirme ve farklı açılardan bakma fırsatı sunar. Farklı düşünen tanıdıklarınız oldugu icin şanslı hissetmelisiniz. Elbette tartışmalar her daim saygı çerçevesi içersinde oldukça.. Sabit olmak yada her forma göre şekil değiştirmek yerine yanlışları doğrularla değiştirerek yenilenmeyi secmeli insan. Değişmeyen tek sey degisimdir demiş Herakletios...

Ah zaman cok hoyrat. Insan ne zaman büyüdüğünü bile anlayamıyor.  Daha dun güle oynaya günler geçirirken bugun devlet meseleleri, ülke sorunları yuzunden psikolojimiz bozuldu. Yarınlara umutla bakamaz olduk. Biliyorum bir cok yaşıtım benim gibi ağladı gizli gizli yaşanan acılar yuzunden. Hatta bir cogumuz 20li yaslarda 40inda hissetmeye başladı. Cunku bizden öncekiler üstlerine düşeni hic yapmadı. Yada yapamadı. Cunku onlar da suan bizim yaptığımız gibi hayatlarını idame ettirmek icin baska şeylerle uğraşmak zorundaydı.. Kimin haklı olduğunu kimin acısından empati yaptığımız belirliyor belki de.. Bu acından bakınca da suçlayacak kimseyi bulamıyor insan. Cunku denklem haddinden fazla tuhaf. Bireysel düşünmek icin cok geniş, herkesi düşünmek içinse cok sığ kalıyor fikirler.. 

Hiç yorum yok: