27.09.2011

zamana aldırmadan..


Olan bitene bakıyorum durup sakince.. Dönem değerlendirmesi diyebilirim belki bu yaptığıma. Olaylar öyle seri şekilde gelişip, öyle hızlı akmış ki yer yer sürüklenmişim. Duygularım mantığıma yön vermiş bazen, genellikle de öfkeme yenilip büyük adımlar atmışım. En çokta fevri çıkışlarımdan duyduğum pişmanlıklar var. Bilmem belki pişmanlık değildir. Kararsızlıklarım da var avuçlarımda. Hepsini harman edip sonra eşeliyorum iyi bişeyler bulup çıkarmak için..İnsanın kafasının rahat olması için mutlak yalzılığa mı kapılması gerekiyor bilinmez ama insanlar açık olamadıkça çözülebilecek sorunlar bile büyüyüp içinden çıkılmaz boyutlara varıyor. Bahsettiğim açık olma konusu elbette benim de becerebildiğim birşey değil. Ama en azından cevabını veremeyeceğim hiçbir çıkmazım yok. Yaptığım herşeyin bir karşılığı var bende..

Bunlardan başka bir çocuk var hani şu uykuya beraber daldığımız. Hani şu bedenimi bi türlü paylaşamadığımız.. Onu istemiyorum bu aralar. Gitsin istiyorum. Bu kadını bıraksın. Ama gitmiyor. Söylediğine göre ben istediğim için kalmak zorundaymış. Başa çıkamıyorum, sanırım onunla kendimi sahipsiz bir boşluktan kurtarıyorum. Kendimi onunla sevdiriyorum, ısıtıyorum. Sadece bunlar değil en çokta korkutuyorum. Onun korkularına sahip çıkıp kendime tarifsiz acılar yaşatıyorum. Terketse olacak, terketmiyor......

Şimdilik bu kadar ama daha sık yazmaya çalışacağım..

Hiç yorum yok: