16.04.2011

Mutlulugun formulü

Kendi kendini kandırmanın huzuruyla bir parça paçavraya, bir deri çantaya hapsediyordum yine ruhumun aradığı o umudu. Farkına varana kadar yeterdi bu bana. Nitekim alışkanlıkların tanıdık kokuları arasında yolumu gözlerim kapalı bulmayı meziyet edinmişken kendime, dünya hallerini bahane edebilirdim. Ağaç diplerine işeyen köpeklere benziyordum gün geçtikçe.. Karnımı doyurup, bana ayrılan o yumuşak koltuğa kıvrılırken mutluluğun formülünü bu zannederek uykuya dalabiliyordum..

Hiç yorum yok: